Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Word ne demek?

Word ne demek? Word ne anlama gelir? Word İngilizce örnek cümle. Word eş anlamlıları.

    word (v)

    sözcüklerle ifade etmek

    kelime seçmek

    Word (n) Collocations

    word broadly : genel anlamda söylemek
    word cautiously : dikkatlice konuşmak
    word (n)

    kelime

    sözcük

    Word (n) ingilizce örnek cümle

    You should look up all unfamiliar words in a dictionary.

    Aşina olmadığınız tüm kelimelere bir sözlükten bakmalısınız.

    He expressed his opinion in a few words.

    Fikrini birkaç kelimeyle dile getirdi.

    Dictionaries are used to look up the words you don't know.

    Sözlükler, bilmediğiniz kelimeleri aramak için kullanılır.

    The first word of every sentence should be capitalized.

    Her cümlenin ilk kelimesi büyük harfle yazılmalıdır.

    Word (n) Collocations

    word may carry : kelime taşıyabilir
    word may come : söz gelebilir
    word may convey : kelime aktarabilir
    word may denote : kelime belirtebilir
    word may describe : kelime açıklayabilir
    81 Örnek daha
    word may drift : kelime sürüklenebilir
    word may echo : kelime yankılanabilir
    word may emerge : söz söylenebilir
    word may escape : kelime çıkabilir/kaçabilir
    word may evoke : kelime çıkarabilir
    word may express : kelime ifade edebilir
    word may fade : kelime canlılığını yitirebilir
    word may fail : kelime başarısız olabilir
    word may fall : kelime yetersiz olabilir
    word may float : söz dolaşabilir
    word may flow : söz söylenebilir
    word may haunt : söz akıldan çıkmayabilir
    word may hurt : söz incitebilir/ zarar verebilir
    word may imply : söz ima edebilir
    word may leak : bilgi/haber sızabilir
    word may linger : söz akıldan çıkmayabilir
    word may mean : söz anlamına gelebilir
    word may resonate : söz yankı yapabilir
    word may resound : söz yankılanabilir
    word may reverberate : kelime yankılanabilir
    word may rhyme : kelime uyaklı olabilir
    word may ring : kelime/söz çınlayabilir
    word may signify : kelime belirtebilir
    word may spread : söz yayılabilir
    word may stick : söz yapışabilir
    word may sting : söz acıtabilir
    bandy word : ağız dalaşına girmek / tartışmak
    believe word : söze inanmak
    blurt word : sözü ağzından kaçırmak
    borrow word : söz alıntı yapmak
    break word : sözü tutmamak
    bring word : haber göndermek/getirmek
    chant word : konuşma yapmak
    choose word : kelime seçmek
    coin word : sözcük türetmek
    doubt word : sözünden şüphe duymak
    emphasize word : kelimeyi vurgulamak
    exchange word : kelime değişimi
    have word : söz sahibi olmak
    hear word : kelimeyi duymak
    keep word : sözünü tutmak, sözünde durmak
    know word : kelime bilmek
    make word : kelime yap
    memorize word : kelime ezberlemek
    misuse word : kelimeyi yanlış kullanmak
    repeat word : kelimeyi tekrarlamak
    send word : emir gönder
    slur word : kelimeleri yuvarlamak
    spread word : haberi/gelişmeyi yaymak
    translate word : kelimeyi çevirmek
    trust sb's word : birinin dediğine güvenmek
    use word : kelime kullanmak
    utter word : kelime dile getirmek
    write word : yazı / kelime yazmak
    abstract word : soyut kelime
    ambiguous word : belirsiz kelime
    angry word : sinirli söz
    bad word : çirkin kelime
    brave word : cürretkâr laf
    key word : anahtar kelime
    meaningless word : anlamsız konuşma
    native word : yerel kelime
    right word : doğru kelime
    simple word : basit kelime
    unfamiliar word : yabancı kelime
    very word : tam da o kelime
    well-chosen word : iyi seçilmiş kelime
    written word : yazılı/yazılmış kelime
    foreign word : yabancı sözcük
    friendly word : dostça kelime
    whispered word : fısıldanan kelime
    spoken word : konuşulan kelime
    Latin word : latince kelime
    look up a word : (sözlükten) bir kelimeye bakmak
    word may refer to : kelimeye başvurabilir
    in the strict sense of the word : kelimenin tam anlamıyla
    a man of his word : sözünün eri
    value sb's words : birinin söylediklerine değer vermek
    abide by one's word : sözünde durmak
    word accent : kelime vurgusu
    fighting words : kışkırtıcı sözler
    Daha az gör

    Word (n) Preposition Kullanımları

    word for : ... için kelime
    in other words : yani, başka bir deyişle