The mayor fled from the country following accusations of fraud.
Belediye başkanı dolandırıcılık suçlamalarının ardından ülkeden kaçtı.
There are accusations of corruption within the agency.
Kurum içinde yolsuzluk suçlamaları var.
I can't find any evidence to support your accusation.
Suçlamanı destekleyecek hiç kanıt bulamıyorum.