Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Age ne demek?

Age ne demek? Age ne anlama gelir? Age İngilizce örnek cümle. Age eş anlamlıları.

    age (v)

    yaşlanmak

    ihtiyarlamak, yaşı ilerlemek

    Age (v) ingilizce örnek cümle

    Worries aged him rapidly.

    Endişeler onu hızla yaşlandırdı.

    Age (n) Collocations

    population may age : nüfus yaşlanabilir
    skin may age : cilt yaşlanabilir
    wine may age : şarap yaşlanabilir
    age skin : cildi yaşlanmak
    age wine : şarabı yıllandırmak
    3 Örnek daha
    age quickly : hızlı yaşlanmak
    age rapidly : hızlı bir şekilde yaşlanmak
    aging process : yaşlanma süreci
    Daha az gör
    age (n)

    yaş

    Age (n) ingilizce örnek cümle

    Children under the age of two do not have a developed immune system.

    İki yaşın altındaki çocuklar gelişmiş bir bağışıklık sistemine sahip değildir.

    çağ

    dönem, devir, ahit

    Age (n) ingilizce örnek cümle

    Roman Catholicism expanded throughout the world during the Age of Exploration.

    Roma Katolikliği, Keşif Çağı boyunca tüm dünyada yayıldı.

    The last ice age ended about 10,000 years ago.

    Son buzul çağı yaklaşık 10.000 yıl önce sona erdi.

    Age (n) Collocations

    act age : yaşına göre davranmak
    attain age : yaşa ulaşmak
    reach age : yaşa ulaşmak
    advanced age : ileri yaş
    advancing age : ilerleyen yaş
    27 Örnek daha
    different age : farklı yaş/çağ
    digital age : dijital çağ
    golden age : altın çağ
    industrial age : endüstriyel çağ
    middle age : orta yaş
    modern age : modern çağ
    old age : ihtiyarlık
    working age : çalışma yaşı
    young age : küçük, genç yaş
    early age : erken, küçük yaş
    increasing age : ilerleyen yaş
    ages ago : asırlar önce
    age group : yaş grubu
    age limit : yaş sınırı
    age restriction : yaş sınırlaması
    age range : yaş aralığı
    the Middle Age : Orta Çağ
    enter middle age : orta yaşa girmek
    reach middle age : orta yaşa ulaşmak
    late middle age : orta yaşa ulaşmak
    early middle age : orta yaşın başları
    approach middle age : orta yaşa yaklaşmak
    retirement age : emeklilik yaşı
    age band : yaş grubu / aralığı
    ripe old age : bir hayli yaşlı
    classical age : klasik çağ
    childbearing age : doğurganlık çağında
    Daha az gör

    Age (n) Preposition Kullanımları

    through the ages : çağlar boyunca
    by the age : ... yaşına geldiğinde
    between the ages : ... yaşları arasında
    for one's age : yaşına göre
    under the age of : ... yaşın altında
    9 Örnek daha
    over the age of : ... yaşının üstünde
    age of : ... çağı
    at a ... age : ... yaşında
    for ages : asırlardır, yıllarca
    at the age of : ... yaşında
    throughout the ages : çağlar boyunca
    during the age : çağ boyunca
    at all ages : her yaşta
    with age : yaş ile, yaşlandıkça
    Daha az gör