Loud music led to the aggravation of his headache.
Yüksek sesli müzik baş ağrısının kötüleşmesine yol açtı.
Pollution causes the aggravation of breathing problems in cities.
Kirlilik, şehirlerde solunum problemlerinin kötüleşmesine neden oluyor.
Losing his keys was another aggravation in his bad day.
Anahtarlarını kaybetmesi, onun kötü gününde başka bir sıkıntıydı.
Dealing with the broken printer was an aggravation.
Bozulan yazıcıyla uğraşmak can sıkıcı bir şeydi.