Ample [Adjective] İngilizce örnek cümle

Ample sesli dinle

ample (adj)

çok, bereketli

Rain is very scarce, but the canals supply ample water for cultivation and all other purposes.

Yağmur çok azdır, ancak kanallar ekim ve diğer amaçlar için yeterli miktarda su sağlar.

Our new apartment has ample space for the two of us.

Yeni dairemiz ikimiz için geniş bir alana sahip.

ample bosom : büyük meme

ample breast : büyük meme

ample evidence : bol miktarda kanıt

ample food : bol yiyecek

ample hip : büyük/geniş kalça

ample indication : geniş gösterge

ample justification : yeterli gerekçe

ample opportunity : bol fırsat

ample parking : geniş otopark

ample precedent : bol emsal

ample proof : yeterli kanıt

ample room : bol boşluk/alan

ample scope : geniş kapsam

ample space : geniş alan

ample supply : bol kaynak

ample testimony : geniş tanıklık

ample warning : geniş uyarı