slightly anxious
:
biraz endişeli
terribly anxious
:
korkunç endişeli
understandably anxious
:
anlaşılabilir şekilde kaygılı
unduly anxious
:
gereğinden fazla endişeli
extremely anxious
:
son derece endişeli
fairly anxious
:
oldukça endişeli
anxious anticipation
:
endişeli beklenti
anxious expression
:
endişeli ifade
anxious eye
:
endişeli göz
anxious face
:
endişeli yüz
anxious glance
:
endişeli bakış
anxious look
:
endişeli bakış
anxious moment
:
endişeli an
anxious mother
:
endişeli anne
anxious parent
:
endişeli ebeveyn
anxious thought
:
endişeli düşünce
anxious wait
:
endişeli bekleme
appear anxious
:
endişeli görünmek
become anxious
:
endişeli olmak
feel anxious
:
endişeli hissetmek
get anxious
:
endişeli olmak
grow anxious
:
endişeli büyümek
look anxious
:
endişeli görünmek
make sb anxious
:
birini endişelendirmek
seem anxious
:
endişeli görünmek
sound anxious
:
endişeli gelmek
Daha az gör