Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Argue ne demek?

Argue ne demek? Argue ne anlama gelir? Argue İngilizce örnek cümle. Argue eş anlamlıları.

    argue (v)

    tartışmak

    çekişmek, münakaşa etmek

    Argue (v) ingilizce örnek cümle

    Jack and Mary's relationship was very volatile and they argued constantly.

    Jack ve Mary'nin ilişkisi çok dengesizdi ve sürekli tartışıyorlardı.

    Emma argued with her husband about their children's education.

    Emma, kocası ile çocuklarının eğitimi hakkında tartıştı.

    We argued with each other about the best place for a holiday.

    Bir tatil için en iyi yer hakkında birbirimizle tartıştık.

    Some couples argue over minor issues.

    Bazı çiftler küçük sorunlar yüzünden tartışırlar.

    Some people have argued about the entrance fee to museums.

    Bazı insanlar müzelere giriş ücreti hakkında tartıştılar.

    After they argued, they didn't speak to each other for a week.

    Tartıştıktan sonra bir hafta boyunca birbirleriyle konuşmadılar.

    ileri sürmek

    iddia etmek, savunmak

    Argue (v) ingilizce örnek cümle

    Columbus argued that he could reach India by going west.

    Columbus, batıya giderek Hindistan'a ulaşabileceğini ileri sürdü.

    He argued that nuclear weapons were a threat to peace.

    Nükleer silahların barış için bir tehdit olduğunu ileri sürdü.

    Argue (v) Collocations

    advocate may argue : avukat iddia edebilir
    article may argue : makale iddia edebilir
    attorney may argue : avukat iddia edebilir
    author may argue : yazar iddia edebilir
    counsel may argue : avukat iddia edebilir
    41 Örnek daha
    critic may argue : eleştirmen iddia edebilir
    essay may argue : deneme iddia edebilir
    expert may argue : uzman iddia edebilir
    paper may argue : makale iddia edebilir
    plaintiff may argue : davacı iddia edebilir
    prosecutor may argue : savcı iddia edebilir
    report may argue : rapor iddia edebilir
    sceptic may argue : şüpheci iddia edebilir
    scientist may argue : bilim adamı iddia edebilir
    side may argue : taraf iddia edebilir
    writer may argue : yazar iddia edebilir
    argue case : iddia ileri sürmek
    argue merit : liyakati değerlendirmek
    argue point : noktayı tartışmak
    argue bitterly : acımasızca tartışmak
    argue cogently : ikna edici bir şekilde tartışmak
    argue compellingly : zorlayıcı olarak tartışmak
    argue constantly : sürekli tartışmak
    argue convincingly : inandırıcı tartışmak
    argue correctly : uygun biçimde tartışmak
    argue easily : kolayca tartışmak
    argue effectively : etkili bir şekilde tartışmak
    argue eloquently : etkili bir şekilde tartışmak
    argue endlessly : sonsuza dek tartışmak
    argue fiercely : şiddetle tartışmak
    argue forcefully : zorla tartışmak
    argue furiously : öfkeyle tartışmak
    argue heatedly : ısrarla tartışmak
    argue loudly : yüksek sesle tartışmak
    argue passionately : tutkuyla tartışmak
    argue persuasively : ikna edici bir şekilde tartışmak
    argue plausibly : makul tartışmak
    argue powerfully : güçlü bir şekilde tartışmak
    argue reasonably : makul tartışmak
    argue rightly : haklı olarak tartışmak
    argue strenuously : şiddetle tartışmak
    argue strongly : şiddetle tartışmak
    argue successfully : başarıyla tartışmak
    argue vehemently : şiddetle tartışmak
    argue vigorously : şiddetle/ güçlü bir biçimde tartışmak
    argue vociferously : vahşice tartışmak
    Daha az gör

    Argue (v) Preposition Kullanımları

    argue against : ... karşı tartışmak
    argue for : ... için tartışmak
    argue in favour of sth : bir şey lehine tartışmak
    argue over : ... üzerine tartışmak
    argue with : ...ile tartışmak