He should be ashamed of himself for shouting at me.
Bana bağırdığı için kendinden utanmalı.
Harry is ashamed of having lied to Sally.
Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.
I feel ashamed that I got such bad marks in the examination.
Sınavdan bu kadar kötü not aldığım için utanıyorum.
George was ashamed to tell anybody what happened.
George olanları kimseye anlatmaktan utanıyordu.