Bald [Adjective] İngilizce örnek cümle

Bald sesli dinle

bald (adj)

dazlak, kabak, kılsız

My father went bald in his 30's.

Babam otuzlu yaşlarında kel kaldı.

My father was completely bald by the time he was forty.

Babam kırk yaşına geldiğinde tamamen keldi.

çıplak, açık

That is no statement of opinion; that is a bald statement of fact.

Bu bir görüş ifade etme değildir; gerçeği yalın bir şekilde ifade etmektir.

almost bald : neredeyse kel

completely bald : tamamen kel

nearly bald : neredeyse kel

partially bald : kısmen kel

prematurely bald : erken kel kalmış

quite bald : oldukça kel

totally bald : tamamen kel

half bald : kısmen kel

bald head : kel kafa

bald man : kel adam

bald spot : kel kısım, bölge

bald statement : yalın bir şekilde ifade etme

bald tyre : kabak lastik

go bald : kelleşmek | kel kalmak

bald tire : kabak lastik

bald patch : kel kısım, bölge

bald ibis : kelaynak

get bald : kelleşmek | kel kalmak