Balloon [Noun] İngilizce örnek cümle

Balloon sesli dinle

balloon (v)

genişlemek, yuvarlaklaşmak, şişmek, balon gibi şişmek

deficit may balloon : açık büyüyebilir

ballooning deficit : büyüyen açık / eksiklik

balloon (n)

balloon may burst : balon patlayabilir

balloon may pop : balon patlayabilir

burst balloon : balonu patlatmak

inflate balloon : balon şişirmek

pop balloon : balon patlatmak

release balloon : balon serbest bırakmak

tie balloon : balonu bağlamak

hot-air balloon : sıcak hava balonu

blow up balloon : balon şişirmek

helium balloon : helyum balonu / uçan balon

water balloon : su balonu

colourful balloon : renkli balon

party balloon : parti balonu

weather balloon : hava gözlem balonu

barrage balloon : baraj balonu

go up in balloon : balonla gökyüzüne çıkmak

balloon flight : balon uçuşu

balloon race : balon yarışı

in a balloon : balonda