Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Bar ne demek?

Bar ne demek? Bar ne anlama gelir? Bar İngilizce örnek cümle. Bar eş anlamlıları.

    bar (v)

    engellemek

    engel olmak, kapatmak, yasaklamak, mani olmak

    Bar (v) ingilizce örnek cümle

    The fallen tree barred our way.

    Düşen ağaç yolumuzu kapattı.

    They barred journalists from reporting on the elections.

    Gazetecilerin seçimlerle ilgili haber yapmalarını engellediler.

    The sky was barred with black clouds.

    Gökyüzü kara bulutlarla kapandı.

    kilitlemek

    sürgülemek, parmaklık takmak, kapatmak

    Bar (v) ingilizce örnek cümle

    They barred the gate up so that nobody could get in.

    Kimsenin içeri girmemesi için kapıyı kilitlemişlerdi.

    Bar (n) Collocations

    statute may bar : kanun engelleyebilir
    bar discrimination : ayrımcılığı yasaklamak
    bar door : kapıyı kilitlemek
    bar entry : girişi önlemek
    bar exit : çıkışı önlemek
    5 Örnek daha
    bar gate : kapıyı kilitlemek
    bar way : yolu kapatmak
    bar effectively : etkili bir şekilde engellemek
    bar legally : yasal olarak engellemek
    bar permanently : temelli engellemek
    Daha az gör

    Bar (n) Preposition Kullanımları

    bar from : ...dan engellemek
    bar (prep)

    ... hariç

    ...den başka, ...nın dışında
    bar (n)

    bar

    meyhane

    Bar (n) ingilizce örnek cümle

    They went to the bar to get a drink.

    Bir içki içmek için bara gittiler.

    kalıp

    parça

    Bar (n) ingilizce örnek cümle

    He bought six bars of soap yesterday.

    Dün altı kalıp sabun aldı.

    parmaklık

    demir çubuk, sırık

    engel

    bariyer, mani

    Bar (n) Collocations

    enter bar : bara girmek
    frequent bar : bara sık sık gitmek
    hit bar : bara gitmek
    hum bar : nota mırıldanmak
    manage bar : bar yönetmek
    49 Örnek daha
    own bar : bar sahibi olmak
    play bar : nota çalmak
    run bar : bar yönetmek
    visit bar : bara gitmek
    crowded bar : kalabalık bar
    lesbian bar : lezbiyen bar
    licensed bar : ruhsatlı bar
    local bar : yerel bar
    open bar : açık bar
    popular bar : popüler bar
    public bar : halka açık bar
    trendy bar : popüler bar
    gay bar : gey bar
    favourite bar : favori bar
    go to bar : bara gitmek
    jimmy bar : levye
    jemmy bar : levye
    lounge bar : lobi bar
    saloon bar : lobi barı
    hotel bar : otel barı
    singles bar : bekarlar barı
    karaoke bar : karaoke barı
    beer bar : birahane
    cocktail bar : kokteyl bar
    wine bar : şarap barı
    breakfast bar : kahvaltı büfesi
    sushi bar : suşi barı
    snack bar : küçük restoran
    sandwich bar : sandviç büfesi
    salad bar : salata barı
    juice bar : meyve suyu büfesi
    coffee bar : kafe / kahve dükkanı
    burger bar : burger büfesi
    dive bar : salaş bar
    hang out bar : barda takılmak
    stop at bar : bara gitmek
    stop at bar : bara gitmek
    bar food : bar / büfe yemeği
    bar stool : bar taburesi
    bar manager : bar yöneticisi
    bar owner : bar sahibi
    bar staff : bar personeli
    bar counter : bar tezgahı
    bar area : bar alanı
    prop up the bar : barda takılmak
    tow bar : çeki demiri
    candy bar : uzun ince şekerleme
    oxygen bar : oksijen barı (mekan)
    grab bar : banyo tutamağı
    Daha az gör

    Bar (n) Preposition Kullanımları

    behind bars : hapiste
    at the bar : barda
    in the bar : barda
    bar to doing : yapmaya engel
    behind the bar : barın arkasında
    1 Örnek daha
    a bar of : bir kalıp/parça ...
    Daha az gör