Bend [Noun] İngilizce örnek cümle

Bend sesli dinle

bend (v)

eğmek, kanırtmak

Can you touch your toes without bending your legs?

Bacaklarınızı bükmeden ayak parmaklarınıza dokunabilir misiniz?

arm may bend : kol bükülebilir

gravity may bend : yerçekimi yönelebilir

leg may bend : bacak bükülebilir

road may bend : yol kıvrılabilir

street may bend : sokak kıvrılabilir

bend arm : kolu bükülmek

bend back : kambur durmak

bend elbow : dirseği bükmek

bend head : başını eğmek

bend knee : diz çökmek

bend leg : bacağını bükmek

bend ray : ışını yansıtmak

bend rule : kuralı esnetmek/çiğnemek

bend spine : omurgayı eğmek

bend truth : gerçeği saptırmak

bend wire : teli bükmek

bend wrist : kol bileğini bükmek

bend backwards : geriye doğru bükmek

bend slightly : biraz eğilmek

bend swiftly : hızlıca bükmek/boyun eğmek

bend over : eğilmek

bend (n)

kavis, eğri, kurb

dangerous bend : tehlikeli viraj

slight bend : hafif viraj