I keep a dictionary beside me when I'm doing crosswords.
Bulmaca çözerken yanımda sözlük bulundururum.
People sit in the sunshine beside the River Thames.
İnsanlar Thames Nehri'nin yanında güneşin altında oturuyorlar.
He noticed a suspicious package beside a car in the street.
Sokakta bir arabanın yanında şüpheli bir paket fark etti.