Bias [Noun] İngilizce örnek cümle

Bias sesli dinle

bias (v)

fikrini etkilemek, etki altında bırakmak

bias result : sonucu etki altında bırakmak

bias (n)

yanlılık, peşin hüküm

The villagers had a bias against any newcomer.

Köylüler yeni gelenlere karşı ön yargılıydı.

bias may affect : önyargı etkileyebilir

bias may exist : ön yargılar var olabilir

bias may occur : ön yargı olabilir

address bias : eğilime/ön yargıya önem vermek/üstünde durmak

avoid bias : ön yargıdan kaçınmak

correct bias : ön yargıyı düzeltmek

eliminate bias : ön yargıyı gidermek

have bias : önyargılı olmak

overcome bias : önyargıyı aşmak

reduce bias : önyargıyı azaltmak

reveal bias : önyargıyı ortaya çıkarmak

possible bias : olası önyargı

racial bias : ırksal önyargı

slight bias : hafif önyargı

bias against : ...ya karşı ön yargı

without bias : ön yargısız

bias towards : ...ya karşı ön yargı