Breathing [Noun] İngilizce örnek cümle

Breathing sesli dinle

breathe (v)

nefes almak

solumak, soluk alıp vermek, teneffüs etmek

Breathing (v) ingilizce örnek cümle

Merely to breathe does not mean to live.

Sadece nefes almak yaşamak anlamına gelmez.

Oxygen is taken into our lungs when we breathe.

Nefes aldığımızda akciğerlerimize oksijen alınır.

wine may breathe : şarap havalandırılabilir

breathe air : nefes almak

breathe fumes : duman solumak

breathe life : can katmak

breathe oxygen : oksijen almak

7 Örnek daha

breathe sigh : oflamak

breathe deeply : derin nefes almak

breathe fast : hızlıca nefes alıp vermek

breathe hardly : zor nefes al

breathe properly : doğru dürüst/olağan şekilde nefes almak

breathe steadily : sürekli nefes almak

breathe out : nefes vermek

Daha az gör

breathing (n)

nefes alıp verme

soluma, soluk

breathing may quicken : solumak hızlanabilir

regulate breathing : solunum düzenlemek

deep breathing : derin nefes

irregular breathing : düzensiz nefes alıp verme

rapid breathing : hızlı nefes alıp verme

4 Örnek daha

regular breathing : düzenli solunum/nefes alıp verme

steady breathing : sürekli solunum

breathing may slow down : solunum yavaşlayabilir

abdominal breathing : karından nefes alıp verme

Daha az gör

Breathing ile Bağlantılı Kelimeler

shallow breathing sigh

MÜŞTERİ HİZMETLERİ 0 (850) 532 74 74

WHATSAPP YARDIM 0 (532) 365 01 08

Breathing ne demek?

Breathing ne demek? Breathing ne anlama gelir? Breathing İngilizce örnek cümle. Breathing eş anlamlıları.