Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Brief ne demek?

Brief ne demek? Brief ne anlama gelir? Brief İngilizce örnek cümle. Brief eş anlamlıları.

    brief (v)

    kısa bilgi vermek

    özetlemek

    Brief (adj) Collocations

    brief counsel : avukatı bilgilendirmek
    brief president : başkanı bilgilendirmek
    brief press : medyayı bilgilendirmek
    brief reporter : muhabiri bilgilendirmek
    brief properly : doğru dürüst bilgilendirmek/kısa bilgi vermek
    brief (n)

    kısa

    özet

    iç slip

    talimat

    dava özeti

    Brief (adj) Collocations

    give brief : özet vermek
    prepare brief : kısa hazırlamak
    clear brief : açık özet
    detailed brief : detaylı özet
    legal brief : yasal özet
    2 Örnek daha
    presidential brief : cumhurbaşkanlığı/başkanlık talimatı
    thorough brief : kapsamlı özet
    Daha az gör
    brief (adj)

    kısa

    öz olarak, kısa süreli

    Brief (adj) ingilizce örnek cümle

    The manager gave a brief presentation on the new project during the team meeting.

    Yönetici, ekip toplantısı sırasında yeni proje hakkında kısa bir sunum yaptı.

    Brief (adj) Collocations

    comparatively brief : nispeten kısa
    necessarily brief : mutlaka kısa
    relatively brief : nispeten kısa
    extremely brief : son derece kısa
    brief absence : kısa devamsızlık
    117 Örnek daha
    brief account : kısa anlatım
    brief acknowledgement : kısa bilgilendirme
    brief acquaintance : kısa tanışıklık
    brief affair : kısa ilişki
    brief analysis : kısa analiz
    brief answer : kısa cevap
    brief appearance : kısa görünüş
    brief article : kısa makale
    brief bibliography : kısa kaynakça
    brief biography : kısa biyografi
    brief career : kısa kariyer
    brief ceremony : kısa tören
    brief chat : kısa sohbet
    brief clip : kısa klip
    brief comment : kısa yorum
    brief commentary : kısa yayın
    brief conversation : kısa konuşma
    brief courtship : kısa flört
    brief debate : kısa tartışma
    brief delay : kısa gecikme
    brief description : kısa açıklama
    brief detail : kısa detay
    brief detour : kısa yol
    brief discussion : kısa tartışma
    brief distraction : kısa dikkat dağıtma
    brief document : kısa belge
    brief duration : kısa süre
    brief encounter : kısa karşılaşma
    brief episode : kısa bölüm
    brief examination : kısa muayene
    brief excerpt : kısa alıntı
    brief exchange : kısa değişim
    brief excursion : kısa seyahat
    brief experiment : kısa deney
    brief explanation : kısa açıklama
    brief exploration : kısa keşif
    brief exposure : kısa maruz kalma
    brief extract : kısa alıntı
    brief flash : kısa parlama
    brief glance : kısa göz atma
    brief glimpse : kısa bakış
    brief guide : kısa kılavuz
    brief hesitation : tereddütü özetlemek
    brief honeymoon : kısa balayı
    brief illness : kısa hastalık
    brief insight : kısa içgörü
    brief inspection : kısa denetleme
    brief instant : kısa süre
    brief interlude : kısa ara
    brief interruption : kısa araya girme
    brief interval : kısa aralık
    brief interview : kısa röportaj
    brief introduction : kısa giriş
    brief lapse : kısa zaman
    brief layover : kısa duraksama
    brief letter : kısa mektup
    brief look : kısa bakış
    brief lull : kısa sakinlik
    brief meeting : kısa toplantı
    brief mention : kısaca söz etme
    brief message : kısa ileti
    brief moment : kısa süre
    brief nap : kısa kestirme
    brief note : kısa not
    brief outline : kısa taslak
    brief overview : kısa bir bakış
    brief paragraph : kısa paragraf
    brief passage : kısa pasaj
    brief pause : kısa duraklama
    brief period : kısa bir süre
    brief prelude : kısa başlangıç
    brief questionnaire : kısa anket
    brief résumé : kısa özgeçmiş
    brief recess : kısa ara
    brief record : kısa kayıt
    brief reference : kısa referans
    brief reflection : kısa düşünce
    brief relationship : kısa ilişki
    brief remark : kısa söz
    brief reply : kısa cevap
    brief report : kısa rapor
    brief reprieve : kısa erteleme
    brief respite : kısa rahatlama
    brief rest : kısa dinlenme
    brief return : kısa geri dönüş
    brief review : kısa gözden geçirme
    brief romance : kısa aşk
    brief scuffle : kısa itişme
    brief second : kısa süre
    brief shower : kısa duş
    brief silence : kısa sessizlik
    brief sketch : kısa güldürü
    brief skirmish : kısa çatışma
    brief space : kısa boşluk
    brief span : kısa süre/mesafe
    brief speech : kısa konuşma
    brief spell : kısa süre
    brief spurt : kısa artış
    brief statement : kısa ifade
    brief stay : kısa ziyaret
    brief stint : kısa süre
    brief stop : kısa duruş
    brief stopover : kısa mola
    brief summary : kısa özet
    brief survey : kısa anket
    brief talk : kısa konuşma
    brief tenure : kısa görev
    brief tour : kısa tur
    brief trip : kısa gezi
    brief truce : kısa ateşkes
    brief tussle : kısa boğuşma
    brief visit : kısa ziyaret
    brief walk : kısa yürüyüş
    keep sth brief : bir şeyi kısa tutmak
    make sth brief : sth kısa yapmak
    brief history : kısa tarihçe
    brief time : kısa bir süre
    Daha az gör