brutal death
:
acımasız ölüm
brutal dictatorship
:
acımasız diktatörlük
brutal exploitation
:
acımasız sömürü
brutal fight
:
acımasız dövüş
brutal honesty
:
acımasız dürüstlük
brutal killer
:
acımasız katil
brutal killing
:
acımasız öldürme
brutal massacre
:
acımasız katliam
brutal murder
:
acımasız cinayet
brutal murderer
:
acımasız katil
brutal occupation
:
acımasız meslek
brutal persecution
:
acımasız zulüm
brutal rape
:
acımasız tecavüz
brutal reality
:
acımasız gerçek
brutal regime
:
acımasız rejim
brutal repression
:
acımasız baskı
brutal reprisal
:
acımasız misilleme
brutal retaliation
:
acımasız misilleme
brutal slaughter
:
acımasız katliam
brutal suppression
:
acımasız bastırma
brutal torture
:
acımasız işkence
brutal treatment
:
acımasız tedavi
brutal truth
:
acımasız gerçek
brutal tyranny
:
acımasız tiranlık
brutal tyrant
:
acımasız tiran
brutal violence
:
acımasız şiddet
brutal winter
:
acımasız kış
Daha az gör