Bury [Verb] İngilizce örnek cümle

Bury sesli dinle

bury (v)

defnetmek, toprağa vermek, maziye gömmek

After the dog died, they buried him in the backyard.

Köpek öldükten sonra onu arka bahçeye gömdüler.

You should also not bury batteries that contain hazardous chemicals in a garden or park.

Ayrıca tehlikeli kimyasallar içeren pilleri bahçeye veya parka gömmemelisiniz.

bury ash : külleri gömmek/savurmak

bury body : cesedi gömmek

bury egg : yumurta gömmek

bury face : yüzünü örtmek

bury father : baba gömmek

bury feeling : duygu gömmek/gizlemek

bury head : başını (yastık vb) gömmek/bastırmak

bury memory : anılarını unutmak

bury mine : mayın yerleştirmek / döşemek

bury myth : efsaneyi yıkmak

bury news : haberi baskılamak/gizlemek

bury remains : kalıntıları gömmek

bury treasure : hazine gömmek

bury victim : kurban gömmek

bury waste : atık gömmek

bury completely : tamamen gömmek

bury partially : kısmen gömmek

bury underground : yer altına gömmek

be buried alive : canlı canlı gömülmek

be buried under avalanche : çığ altında kalmak

bury one's face in the pillow : yüzünü yastığa gömmek

bury one's head in the pillow : kafasını yastığa gömmek