The school bus was driven by Mr. Smith.
Okul otobüsü Bay Smith tarafından kullanılıyordu.
The building was totally destroyed by the earthquake.
Bina depremde tamamen yıkıldı.
Gulliver's Travels was written by Jonathan Swift.
Gulliver'in Gezileri Jonathan Swift tarafından yazılmıştır.
A Doll’s House is a 1879 play by Henrik Ibsen.
Bir Bebek Evi, Henrik Ibsen’in 1879 tarihli bir oyundur.
This painting by Rembrandt is a masterpiece.
Rembrandt'ın bu tablosu bir başyapıttır.
He will be back from work by 6 o'clock.
Saat 6'ya kadar işten dönecek. / Saat 6 olmadan işten dönecek.
The ship will have arrived by five o'clock.
Gemi saat beş olmadan gelmiş olacak.
All the city's schools will be online by the end of the year.
Yıl sonuna kadar şehrin tüm okulları çevrimiçi olacak.
I have to hand in my report by next Wednesday.
Raporumu önümüzdeki çarşambaya kadar teslim etmem gerekiyor.
A fish swims by moving its tail.
Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzer.
Children learn language by listening to others and by practising.
Çocuklar, başkalarını dinleyerek ve pratik yaparak dili öğrenirler.
We traveled to Turkey by airplane.
Uçakla Türkiye'ye gittik.
The scent of the flowers was wafted along by the breeze.
Çiçeklerin kokusu esen rüzgarla etrafa yayıldı.
We travelled around the city by car.
Şehri arabayla dolaştık.
Traveling by boat takes longer than going by car.
Tekne ile seyahat etmek, arabayla gitmekten daha uzun sürer.
Mykonos is easily reachable by plane and by ferry.
Mikonos'a uçak ve feribotla kolayca ulaşılabilir.
Some people travelled by train, and others by road.
Bazıları trenle seyahat etti, bazıları ise karayoluyla.
The transportation of goods by air costs a lot.
Eşyaların hava yoluyla taşınması çok maliyetlidir.
Thousands of frogs croaked in the reeds by the riverbank.
Nehir kıyısındaki sazlıklarda binlerce kurbağa vırakladı.
They bought a house by the sea in Brazil.
Brezilya'da deniz kenarında bir ev aldılar.
We arranged a picnic on the ground by the lake.
Göl kenarında yerde piknik düzenledik.
The boys pitched a tent by the river.
Çocuklar nehir kenarında bir çadır kurdular.