Ceasefire [Noun] İngilizce örnek cümle

Ceasefire sesli dinle

ceasefire (n)

Sudanese government officials will be in Libya to talk about a ceasefire.

Sudan hükümet yetkilileri ateşkes için görüşmek üzere Libya'da olacak.

ceasefire may hold : ateşkes devam edebilir

ceasefire may last : ateşkes devam edebilir

accept ceasefire : ateşkesi kabul etmek

achieve ceasefire : ateşkes sağlamak

agree ceasefire : ateşkese razı olmak

announce ceasefire : ateşkes ilan etmek

break ceasefire : ateşkesi bozmak

broker ceasefire : ateşkese aracılık yapmak

call ceasefire : ateşkese davet etmek

declare ceasefire : ateşkes ilan etmek

demand ceasefire : ateşkes istemek/talep etmek

enforce ceasefire : ateşkes zorlamak

negotiate ceasefire : ateşkes müzakere etmek

observe ceasefire : ateşkese(i) uymak/gözlemlemek

obstruct ceasefire : ateşkesi engellemek

order ceasefire : ateşkesi emretmek

secure ceasefire : güvenli ateşkes

sign ceasefire : ateşkes imzalamak

violate ceasefire : ateşkesi ihlal etmek

complete ceasefire : tam ateşkes

immediate ceasefire : acil ateşkes

temporary ceasefire : geçici ateşkes

unconditional ceasefire : koşulsuz ateşkes

unilateral ceasefire : tek taraflı ateşkes

agree to ceasefire : ateşkes kararlaştırmak

call for ceasefire : ateşkes talep etmek

ceasefire between : ...arasında ateşkes

ceasefire with : ...ile ateşkes