Circulate [Verb] İngilizce örnek cümle

Circulate sesli dinle

circulate (v)

dolaştırmak, çevresinde hareket ettirmek

Glucose is the primary fuel that circulates in our blood at all times.

Glikoz, kanımızda her zaman dolaşan birincil yakıttır.

air may circulate : hava dolaşabilir/devirdaim yapabilir

blood may circulate : kan dolaşabilir

coin may circulate : madeni para dolaşımda olabilir

copy may circulate : kopya yayılabilir

gossip may circulate : dedikodu yayılabilir

rumour may circulate : söylenti dolaşabilir

story may circulate : söylenti dolaşabilir

circulate agenda : gündemi dağıtmak/yaymak

circulate copy : kopyayı yaymak/dağıtmak

circulate document : belgeyi yaymak/dağıtmak

circulate information : bilgi yaymak/dağıtmak

circulate memo : kısa not/bildiri dağıtmak/yaymak

circulate minute : raporu/tutanağı dolaştırmak/dağıtmak

circulate pamphlet : kitapçık dağıtmak

circulate petition : dilekçe dolaştırmak

circulate freely : (havanın, sıvının, kitabın vb.) serbest bir şekilde dolaşmak

circulate widely : yaygın olarak dolaşmak

circulating library : ödünç kitap veren kütüphane

circulate around : ...etrafında dolaşmak