Connecting [Adjective] İngilizce örnek cümle

Connecting sesli dinle

connect (v)

bağlantı kurmak, ilişkilendirmek

Once civilizations had emerged in various parts of the world, food helped to connect them together.

Dünyanın çeşitli yerlerinde medeniyetler ortaya çıktıktan sonra, yiyecek onları birbirine bağlamaya yardımcı oldu.

bridge may connect : köprü bağlanabilir

cable may connect : kablo bağlanabilir

cord may connect : kablo bağlanabilir

corridor may connect : koridor bağlanabilir

door may connect : kapı bağlanabilir

hallway may connect : koridor bağlanabilir

line may connect : hat bağlanabilir

link may connect : bağlantı kurulabilir

operator may connect : telefon operatörü bağlayabilir

route may connect : yol bağlanabilir

thread may connect : iplik bağlanabilir

tunnel may connect : tünel bağlanabilir

connect wire : kablo bağlamak

connect inextricably : ayrılmaz bir şekilde bağlı olmak

connect remotely : uzaktan bağlanmak

closely connected : yakından bağlantılı/ilgili

directly connected : doğrudan bağlantılı

intimately connected : samimiyetle bağlantılı

connect to : …ile bağlantı kurmak

connect with : …ile bağlantı kurmak

connecting (adj)

bağlayıcı, birleştiren

connecting link : bağlantı linki