![Constant [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Constant [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Constant ne demek?
Constant ne demek? Constant ne anlama gelir? Constant İngilizce örnek cümle. Constant eş anlamlıları.
constant
(n)
sabit sayı
constant
(adj)
sürekli
aralıksız, devamlı, daimîConstant (adj) ingilizce örnek cümle
The constant criticism was beginning to undermine her confidence.
Sürekli eleştiri güvenini sarsmaya başlamıştı.
sabit
değişmeyen, aynıConstant (adj) Collocations
absolutely constant
:
tamamen sabit
approximately constant
:
yaklaşık sabit
relatively constant
:
nispeten sabit
remarkably constant
:
son derece sabit
roughly constant
:
kabaca sabit
44 Örnek daha
virtually constant
:
neredeyse sabit
essentially constant
:
aslında sabit
fairly constant
:
oldukça sabit
constant anxiety
:
sürekli kaygı
constant attendance
:
sürekli katılım
constant attention
:
sürekli dikkat
constant check
:
sürekli kontrol
constant contact
:
sürekli temas
constant demand
:
devamlı talep
constant distraction
:
sabit dikkat dağıtıcı
constant effort
:
sürekli çaba
constant exposure
:
sürekli maruz kalma
constant failure
:
sürekli/sabit hata/arıza/başarısız (kimse)
constant fear
:
sürekli korku
constant fighting
:
sürekli mücadele
constant flow
:
sabit akış
constant hazard
:
sürekli risk/tehlike
constant headache
:
sürekli baş ağrısı
constant improvement
:
sürekli iyileştirme
constant innovation
:
sürekli yenilik
constant insistence
:
sürekli ısrar
constant monitoring
:
sürekli izleme
constant motion
:
sürekli hareket
constant noise
:
sürekli ses
constant pain
:
sürekli ağrı
constant pressure
:
sabit basınç
constant rain
:
aralıksız yağmur
constant rate
:
sabit oran
constant reference
:
sabit referans
constant source
:
sabit kaynak
constant speed
:
sabit hız
constant state
:
sabit, değişmez durum
constant stream
:
sürekli akış
constant stress
:
sürekli stres
constant struggle
:
sürekli mücadele
constant supervision
:
sürekli denetim
constant supply
:
devamlı kaynak
constant surveillance
:
sürekli gözetleme
constant temperature
:
sabit sıcaklık
constant threat
:
sürekli tehdit
constant turmoil
:
sürekli kargaşa
constant watch
:
aralıksız nöbet
constant wonder
:
sürekli merak
remain constant
:
sabit kalmak
Daha az gör
Yükleniyor...
