![Contagious [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Contagious [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Contagious ne demek?
Contagious ne demek? Contagious ne anlama gelir? Contagious İngilizce örnek cümle. Contagious eş anlamlıları.
contagious
(adj)
bulaşıcı
Contagious (adj) ingilizce örnek cümle
Typhus is a contagious disease.
Tifo bulaşıcı bir hastalıktır.
The infection is highly contagious, so don't let anyone else use your towel.
Enfeksiyon oldukça bulaşıcı, bu yüzden kimsenin havlunu kullanmasına izin verme.
Contagious (adj) Collocations
highly contagious
:
yüksek derecede bulaşıcı
contagious disease
:
bulaşıcı hastalık
contagious laughter
:
bulaşıcı kahkaha
Contagious (adj) Preposition Kullanımları
contagious to
:
...a bulaşıcı
contagious among
:
... arasında bulaşıcı
Yükleniyor...
