Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Critical ne demek?

Critical ne demek? Critical ne anlama gelir? Critical İngilizce örnek cümle. Critical eş anlamlıları.

    critical (adj)

    eleştirel

    muhalif olan

    Critical (adj) ingilizce örnek cümle

    He has been critical of the government through the Covid crisis.

    Covid krizi boyunca hükümeti eleştirdi.

    çok önemli

    çok ciddi, can alıcı, hayati

    Critical (adj) ingilizce örnek cümle

    Water is critical for human survival and development.

    Su, insanın hayatta kalması ve gelişmesi için çok önemlidir.

    Foreign aid is critical to Ukraine.

    Dış yardım Ukrayna için çok önemlidir.

    Sleep is critical to learning and memory.

    Uyku, öğrenme ve hafıza için çok önemlidir.

    Critical (adj) Collocations

    absolutely critical : kesinlikle kritik
    bitterly critical : aşırı kritik
    highly critical : son derece hayati
    increasingly critical : giderek daha önemli
    severely critical : ciddi şekilde kritik
    43 Örnek daha
    sharply critical : keskince eleştirel
    slightly critical : biraz eleştirel
    extremely critical : son derece eleştirel
    critical acclaim : eleştirel beğeni
    critical accolade : kritik mükafat
    critical analysis : kritik analiz
    critical assessment : kritik değerlendirme
    critical attention : kritik dikkat
    critical condition : kritik durum
    critical element : kritik unsur
    critical evaluation : kritik değerlendirme
    critical examination : önemli inceleme
    critical factor : önemli faktör
    critical feature : hayati özellik/parça
    critical importance : hayati önem
    critical ingredient : kritik içerik
    critical issue : hassas konu
    critical judgement : kritik karar
    critical link : kritik bağlantı
    critical overview : kritik bakış
    critical period : kritik dönem
    critical phase : ciddi aşama
    critical point : hayati nokta
    critical reaction : kritik tepki
    critical reflection : hayati yansıma
    critical regard : önemli saygı, ciddi hayranlık
    critical review : kritik gözden geçirme
    critical role : hayati rol
    critical scrutiny : önemli inceleme
    critical step : çok önemli adım
    critical task : önemli görev
    critical theory : eleştirel teori
    critical thinking : eleştirel düşünme
    critical threshold : kritik eşik
    critical understanding : kritik anlayış
    critical vulnerability : kritik güvenlik açığı
    critical writing : eleştirel yazma
    become critical : eleştirel olmak
    critical approach : kritik yaklaşım
    critical essay : önemli yazı
    critical inquiry : önemli araştırma
    critical introduction : önemli tanıtım
    critical perspective : önemli bakış açısı
    Daha az gör

    Critical (adj) Preposition Kullanımları

    critical for : …için çok önemli
    critical to : …için çok önemli