politically dangerous
:
politik olarak tehlikeli
positively dangerous
:
olumlu tehlikeli
possibly dangerous
:
muhtemelen tehlikeli
potentially dangerous
:
potansiyel olarak tehlikeli
slightly dangerous
:
biraz tehlikeli
terribly dangerous
:
çok/son derece tehlikeli
exceedingly dangerous
:
son derece tehlikeli
extremely dangerous
:
son derece tehlikeli
fairly dangerous
:
oldukça tehlikeli
downright dangerous
:
düpedüz tehlikeli
dangerous adventure
:
tehlikeli macera
dangerous animal
:
tehlikeli hayvan
dangerous assignment
:
tehlikeli görev
dangerous bacteria
:
tehlikeli bakteriler
dangerous bend
:
tehlikeli viraj
dangerous business
:
tehlikeli iş
dangerous chemical
:
tehlikeli kimyasal
dangerous combination
:
tehlikeli kombinasyon
dangerous complication
:
tehlikeli komplikasyon, zorluk
dangerous condition
:
tehlikeli durum
dangerous consequence
:
tehlikeli sonuç
dangerous creature
:
tehlikeli yaratık
dangerous criminal
:
tehlikeli suçlu
dangerous current
:
tehlikeli akım
dangerous degree
:
tehlikeli derece
dangerous delusion
:
tehlikeli hayal
dangerous disease
:
tehlikeli hastalık
dangerous dog
:
tehlikeli köpek
dangerous driver
:
tehlikeli sürücü
dangerous driving
:
tehlikeli sürüş
dangerous drug
:
tehlikeli ilaç
dangerous encounter
:
tehlikeli karşılaşma
dangerous enemy
:
tehlikeli düşman
dangerous environment
:
tehlikeli ortam
dangerous fault
:
tehlikeli hata
dangerous foe
:
tehlikeli düşman
dangerous fugitive
:
tehlikeli kaçak
dangerous gamble
:
tehlikeli kumar
dangerous game
:
tehlikeli oyun
dangerous glint
:
tehlikeli leke
dangerous ground
:
tehlikeli alan/konu
dangerous habit
:
tehlikeli alışkanlık
dangerous illness
:
tehlikeli hastalık
dangerous illusion
:
tehlikeli yanılsama
dangerous imbalance
:
tehlikeli/ciddi/şiddetli dengesizlik
dangerous job
:
tehlikeli iş
dangerous journey
:
tehlikeli yolculuk
dangerous junction
:
tehlikeli birleşme
dangerous level
:
tehlikeli seviye
dangerous lunatic
:
tehlikeli deli
dangerous manoeuvre
:
tehlikeli manevra
dangerous mission
:
tehlikeli görev
dangerous myth
:
tehlikeli efsane
dangerous neighbourhood
:
tehlikeli mahalle
dangerous obsession
:
tehlikeli takıntı
dangerous occupation
:
tehlikeli meslek
dangerous opponent
:
tehlikeli rakip
dangerous parasite
:
tehlikeli parazit
dangerous pastime
:
tehlikeli eğlence
dangerous pesticide
:
tehlikeli böcek ilacı
dangerous place
:
tehlikeli yer
dangerous play
:
tehlikeli oyun
dangerous player
:
tehlikeli oyuncu
dangerous precedent
:
tehlikeli örnek
dangerous proposition
:
tehlikeli teklif
dangerous road
:
tehlikeli yol
dangerous route
:
tehlikeli rota
dangerous side effect
:
tehlikeli yan etki
dangerous situation
:
tehlikeli durum
dangerous slippery slope
:
tehlikeli kaygan zemin
dangerous sport
:
tehlikeli spor
dangerous street
:
tehlikeli sokak
dangerous stretch
:
tehlikeli streç
dangerous stunt
:
tehlikeli dublörlük
dangerous substance
:
tehlikeli madde
dangerous task
:
tehlikeli görev
dangerous tendency
:
tehlikeli eğilim
dangerous territory
:
tehlikeli bölge
dangerous thing
:
tehlikeli şey
dangerous threat
:
tehlikeli tehdit
dangerous trend
:
tehlikeli eğilim
dangerous waste
:
tehlikeli atık
dangerous water
:
tehlikeli su
dangerous weapon
:
tehlikeli silah
dangerous work
:
tehlikeli iş
become dangerous
:
tehlikeli olmak
consider sth dangerous
:
tehlikeli olanı düşünmek
feel dangerous
:
tehlikeli hissetmek
get dangerous
:
tehlikeli olmak
look dangerous
:
tehlikeli görünmek
make sth dangerous
:
bir şeyi tehlikeli hale getirmek
prove dangerous
:
tehlikeli olduğunu kanıtlamak
regard sth as dangerous
:
bir şeyi tehlikeli olarak görmek
remain dangerous
:
tehlikeli kalmak
seem dangerous
:
tehlikeli görünmek
sound dangerous
:
kulağa tehlikeli gelmek
Daha az gör