Dawn [Noun] İngilizce örnek cümle

Dawn sesli dinle

dawn (v)

kafasına dank etmek, farkına varmak

century may dawn : yüzyıl başlayabilir

day may dawn : gün doğabilir

morning may dawn : sabah olabilir

realization may dawn : farkına varma gerçekleşebilir

recognition may dawn : farkına varma gerçekleşebilir

dawn finally : sonunda görünmeye başlamak

dawn gradually : yavaş yavaş şafak sökmesi

dawn bright : parlamak

dawn (n)

seher vakti, şafak vakti

dawn may break : şafak sökebilir

dawn may come : şafak sökebilir

dawn breeze : tanyeli

since the dawn of time : zamanın başlangıcından beri

at dawn : gün doğumunda

dawn of : ...nın başlangıcı | doğuşu

at the dawn of : ...nın başlangıcında, şafağında