deeply committed
:
kendini derinden adamış
deeply concerned
:
derinden ilgili
deeply convinced
:
derinden ikna olmuş
deeply damaging
:
derinden zarar veren
deeply depressed
:
derin depresif
deeply dissatisfied
:
çok memnun olmama
deeply disturbed
:
derinden rahatsız olmuş
deeply disturbing
:
derinden rahatsız edici
deeply embedded
:
derin bir biçimde gömülü
deeply fascinating
:
son derece büyüleyici
deeply fearful
:
derinden/çok korkmuş
deeply inadequate
:
bayağı yetersiz
deeply ingrained
:
derinliklerine yerleşmiş
deeply interested
:
derinden ilgilenen
deeply involved
:
derinden ilgili
deeply opposed
:
çok karşı çıkan/ karşı
deeply prejudiced
:
derinden ön yargılı
deeply reluctant
:
baya isteksiz
deeply rooted
:
derinlemesine yerleşmiş
deeply satisfying
:
derinden tatmin edici
deeply uncomfortable
:
çok rahatsız edici
deeply unpleasant
:
çok tatsız
deeply upset
:
derinden üzgün
deeply worrying
:
çok/son derece endişe verici
admire deeply
:
derinden hayranlık duymak
affect deeply
:
derinden etkilemek
breathe deeply
:
derin nefes almak
care deeply
:
derinden önemsemek
feel deeply
:
derinden hissetmek
inhale deeply
:
derin nefes almak
penetrate deeply
:
derine nüfuz etmek
sleep deeply
:
derin uyumak
think deeply
:
derinlemesine düşünmek
Daha az gör