Success of pollination depends on the wind.
Tozlaşmanın başarısı rüzgara bağlıdır.
Even though he is 38, he still depends on his parents.
38 yaşında olmasına rağmen hâlâ ailesine bağlı.
The outcome depends on your own efforts.
Sonuç kendi çabalarınıza bağlıdır.
The popularity of a web site depends on its content.
Bir internet sitesinin popülaritesi içeriğine bağlıdır.
You can depend on Jamie to be on time because he's so reliable.
Jamie'nin zamanında gelmesine güvenebilirsin, çünkü o çok güvenilir.
The Ugandans depend on their coffee crop to bring money into the country.
Ugandalılar ülkeye gelir getirmek için kahve mahsullerine güveniyorlar.
You can always depend on Michael in a crisis.
Bir krizde her zaman Michael'a güvenebilirsin.