Depict [Verb] İngilizce örnek cümle

Depict sesli dinle

depict (v)

betimlemek, tanımlamak, tarif etmek

The picture perfectly depicted the happiness that the family felt during their holidays.

Resim, ailenin tatilinde hissettiği mutluluğu mükemmel bir şekilde tasvir ediyordu.

The drawings on the cave walls depict the lives of the earliest men on the planet.

Mağara duvarlarındaki çizimler, gezegendeki en eski erkeklerin hayatlarını betimler.

artist may depict : sanatçı tasvir edebilir

diagram may depict : şema gösterebilir

drawing may depict : çizim/plan gösterebilir

film may depict : film anlatabilir

illustration may depict : resim gösterebilir

image may depict : şekil/görüntü gösterebilir

line may depict : çizgi gösterebilir

map may depict : harita gösterebilir

movie may depict : film anlatabilir

mural may depict : duvar resmi gösterebilir

painting may depict : tablo tasvir edebilir

panel may depict : levha anlatabilir

photograph may depict : fotoğraf tasvir edebilir

picture may depict : resim tasvir edebilir

postcard may depict : kartpostal tasvir edebilir

poster may depict : afiş tasvir edebilir

scene may depict : sahne gösterebilir

work may depict : eser gösterebilir

depict accurately : doğru olarak tasvir etmek

depict as : .... olarak tasvir etmek