Dress up [Phrasal verb] İngilizce örnek cümle

Dress Up sesli dinle

dress up (pv)

giyinip süslenmek, süslenmek, şık giyinmek, resmi giyinmek

When I dress up, I feel energetic and happy.

Giyindiğimde kendimi enerjik ve başarılı hissediyorum.

They all dressed up to take part in the New Year's party.

Hepsi Yeni Yıl partisine katılmak için giyinip süslendi.

The child dressed up as a ghost and pretended to haunt the cabin.

Çocuk bir hayalet kılığına girip kulübeye dadanmış gibi yaptı.