Ear [Noun] İngilizce örnek cümle

Ear sesli dinle

ear (n)

tahılın tepesi

ear may ache : kulak ağrıyabilir

ear may catch : kulak yakalayabilir

ear may detect : kulak duyabilir

ear may hear : kulak duyabilir

ear may hurt : kulak ağrıyabilir

ear may listen : kulak dinleyebilir

ear may pop : kulak patlayabilir

ear may pound : kulak ağrıyabilir/incinebilir

ear may prick : kulak kıpırdayabilir

ear may redden : kulak kızarabilir

ear may ring : kulak çınlayabilir

ear may strain : kulak gayret edebilir/zorlanabilir

ear may tell : kulak anlatabilir

ear may twitch : kulak seğirebilir

assault ear : kulağını rahatsız etmek

attune ear : kulağı alışmak

clean ear : kulağını temizlemek

have ear : kulağı olmak

plug ear : kulak tıkamak

attentive ear : dikkatle dinleyen

human ear : insan kulağı

inner ear : iç kulak

large ear : büyük kulak

middle ear : orta kulak

sensitive ear : hassas kulak

torn ear : yırtılmış kulak

external ear : dış kulak

jar on one's ears : kulağını tırmalamak

ringing in the ear : kulak çınlaması

glue ear : zamk kulak