Enforcement [Noun] İngilizce örnek cümle

Enforcement sesli dinle

enforcement (n)

zorlama, mecbur etme

Enforcement can only be carried out once the opposition's own air force has been disabled.

Yaptırım ancak muhalefetin kendi hava kuvvetleri devre dışı bırakıldığında gerçekleştirilebilir.

Historically, nations were sometimes quite brutal about their enforcement of religious faith.

Tarihsel olarak, uluslar bazen dini inancın uygulanması konusunda oldukça acımasız davrandılar.

judicial enforcement : adli yaptırım

lax enforcement : gevşek uygulama

legal enforcement : yasal yaptırım

proper enforcement : uygun yaptırım

rigorous enforcement : sıkı yaptırım

selective enforcement : seçici yaptırım

strict enforcement : sıkı yaptırım

stringent enforcement : sıkı yaptırım

strong enforcement : güçlü yaptırım

vigorous enforcement : güçlü yaptırım

effective enforcement : etkili yaptırım

tougher enforcement : zor uygulama

tighter enforcement : sıkı uygulama