Every ne demek?

We must consider every aspect of the problem.

Sorunun her yönünü dikkate almalıyız.

Every house on our street was blue except ours.

Bizimki hariç, sokağımızdaki her ev maviydi.

Almost every family in the village owns a television.

Köydeki hemen hemen her aile bir televizyona sahip.

Baboons usually give birth every other year.

Babunlar genellikle iki yılda bir doğum yapar.