The defence attorney intentionally excluded evidence from the prosecutor.
Savunma avukatı, savcıdan kasıtlı olarak delilleri sakladı.
The police have excluded robbery as a motive for the murder.
Polis, cinayetin nedeni olarak soygunu saymadı.
Nineteen studies were excluded after further detailed review.
On dokuz çalışma, daha detaylı incelemenin ardından hariç tutuldu.
Brazil borders nearly every country in South America, excluding only Ecuador and Chile.
Brezilya, yalnızca Ekvador ve Şili hariç, Güney Amerika'daki hemen hemen her ülkeyle sınır komşusudur.
A vegan diet is entirely based on plant foods, excluding all animal-derived ingredients.
Vegan beslenme, hayvansal kaynaklı tüm bileşenler hariç, tamamen bitkisel gıdalara dayanır.
The breakfast costs €10 per person, excluding drinks.
Kahvaltı, içecekler hariç kişi başı 10 Euro'dur.