Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Exclusive ne demek?

Exclusive ne demek? Exclusive ne anlama gelir? Exclusive İngilizce örnek cümle. Exclusive eş anlamlıları.

    exclusive (n)

    özel haber

    bir tv kanalına/gazeteye özel haber
    exclusive (adj)

    kişiye özel

    başkalarıyla paylaşılmayan

    Exclusive (adj) ingilizce örnek cümle

    This dining room is for the distinguished guests exclusive use.

    Bu yemek odası seçkin konukların özel kullanımı içindir.

    Scientists once thought culture to be exclusive to humans

    Bilim insanları bir zamanlar kültürün insanlara özel olduğunu düşünüyorlardı.

    seçkin

    pahalı (yer), zengin yeri olan

    Exclusive (adj) ingilizce örnek cümle

    The Cliff House became an exclusive resort for wealthy guests.

    Cliff House, zengin konuklar için özel bir tatil yeri haline geldi.

    Located in Copenhagen, Noma is one of the most popular, exclusive restaurants in the world.

    Kopenhag'da bulunan Noma, dünyanın en popüler, seçkin restoranlarından biridir.

    Exclusive (adj) Collocations

    almost exclusive : neredeyse özel
    mutually exclusive : birbirini dışlayan
    racially exclusive : ırkçı özel
    socially exclusive : sosyal olarak özel
    extremely exclusive : son derece özel ve pahalı
    39 Örnek daha
    fairly exclusive : oldukça özel
    exclusive boutique : özel butik
    exclusive clientele : özel müşteri
    exclusive club : özel kulüp
    exclusive competence : özel yetkinlik
    exclusive concentration : özel konsantrasyon
    exclusive contract : özel sözleşme
    exclusive coverage : özel kapsama
    exclusive deal : özel anlaşma
    exclusive distribution : özel dağıtım
    exclusive distributor : özel distribütör
    exclusive district : özel bölge
    exclusive emphasis : özel vurgu
    exclusive excerpt : özel alıntı
    exclusive focus : özel odak
    exclusive interview : özel röportaj
    exclusive jurisdiction : özel yargı
    exclusive licence : özel lisans
    exclusive occupation : özel meslek
    exclusive partnership : özel ortaklık
    exclusive photo : özel fotoğraf
    exclusive possession : özel mülkiyet
    exclusive prerogative : özel ayrıcalık
    exclusive preview : özel önizleme
    exclusive privilege : özel ayrıcalık
    exclusive province : özel eyalet
    exclusive reliance : özel güven
    exclusive report : özel rapor
    exclusive resort : özel tesis
    exclusive responsibility : özel sorumluluk
    exclusive restaurant : özel restoran
    exclusive right : özel hak
    exclusive shop : özel mağaza
    exclusive story : özel hikaye
    exclusive suburb : özel banliyö
    exclusive use : özel kullanım
    become exclusive : özel olmak
    keep sth exclusive : bir şeyi özel tutmak
    remain exclusive : özel kalmak
    Daha az gör

    Exclusive (adj) Preposition Kullanımları

    exclusive to : ...ya özel