Exert [Verb] İngilizce örnek cümle

Exert sesli dinle

exert (v)

kullanmak, tatbik etmek

We exerted ourselves to finish the job.

İşi bitirmek için kendimizi zorladık.

Several politicians exerted strong pressure on the committee.

Bazı politikacılar komite üzerinde güçlü baskı uyguladılar.

exert attraction : cazibe çekmek

exert authority : yetki vermek

exert control : kontrol etmek

exert dominance : hakimiyet kurmak

exert effect : etki uygulamak

exert effort : çaba sarf etmek

exert fascination : hayranlık uyandırmak

exert force : güç uygulamak

exert impact : etki uygulamak

exert influence : etki yapmak

exert leverage : kaldıraç uygulamak

exert pressure : baskı yapmak

exert pull : zorlamak

exert stress : vurgu yapmak

exert will : vasiyet vermek