Expect [Verb] İngilizce örnek cümle

Expect sesli dinle

expect (v)

beklemek, tahmin etmek, talep etmek

Don't expect me to help you with your homework.

Ödevinde sana yardım etmemi bekleme.

My sister expects to graduate from college next year.

Kız kardeşim gelecek yıl üniversiteden mezun olmayı umuyor.

We cannot expect someone else to solve our own problems.

Kendi sorunlarımızı başka birinin çözmesini bekleyemeyiz.

observer may expect : gözlemci bekleyebilir

expect announcement : duyuru beklemek

expect answer : cevap beklemek

expect arrival : varışı beklemek

expect baby : bebek beklemek

expect backlash : tepki beklemek

expect failure : başarısızlık beklemek

expect loyalty : sadakat beklemek

expect news : haber beklemek

expect reply : cevap beklemek

expect return : geri dönüş beklemek

expect visitor : ziyaretçi beklemek

expect confidently : güvenle beklemek

expect initially : başlangıçta beklemek

expect originally : başlangıçta beklemek

expecting woman : bebek bekleyen kadın

be expected to join : katılması beklenmek

expecting mother : anne adayı

expect from : ...den ummak