Experimental [Adjective] İngilizce örnek cümle

Experimental sesli dinle

experimental (adj)

He carried out an experimental work on colour discrimination in dogs.

Köpeklerde renk ayırt etme üzerine deneysel bir çalışma yaptı.

Insects have considerable value in experimental biology.

Böcekler deneysel biyolojide önemli bir değere sahiptir.

experimental conditions : deneysel koşullar

experimental confirmation : deneysel onay

experimental data : deneysel veri

experimental design : deneysel tasarım

experimental evidence : deneysel kanıt

experimental finding : deneysel bulgu

experimental method : deneysel yöntem

experimental phase : deneysel aşama

experimental poetry : deneysel şiir

experimental psychology : deneysel psikoloji

experimental research : deneysel araştırma

experimental results : deneysel sonuçlar

experimental science : deneysel bilim

experimental stage : deneysel aşama

experimental study : deneysel çalışma

experimental surgery : deneysel cerrahi

experimental theatre : deneysel tiyatro

experimental work : deneme çalışması