Expertise [Noun] İngilizce örnek cümle

Expertise sesli dinle

expertise (n)

ustalık, beceri, bilgi

That wasn't my area of expertise.

Bu benim uzmanlık alanım değildi.

We can tap the expertise of our senior employees for this project.

Bu proje için kıdemli çalışanlarımızın uzmanlığından faydalanabiliriz.

The surgeon’s expertise is knee surgeries.

Cerrahın uzmanlığı diz ameliyatlarıdır.

acquire expertise : uzmanlık kazanmak

apply expertise : uzmanlığını kullanmak

bring expertise : uzmanlık kazanmak/gerektirmek

develop expertise : uzmanlık kazanmak/edinmek

gain expertise : uzmanlık kazanmak

have expertise : uzmanlık sahibi olmak

offer expertise : uzmanlık sunmak/sağlamak

academic expertise : akademik uzmanlık

collective expertise : toplu uzmanlık

scientific expertise : bilimsel uzmanlık

technical expertise : teknik uzmanlık

existing expertise : mevcut uzmanlık

combined expertise : birleştirimiş uzmanlık

draw on expertise : uzmanlık/beceri kullanmak

expertise on : … konuda uzmanlık

expertise in : ...da uzmanlık