Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Fair ne demek?

Fair ne demek? Fair ne anlama gelir? Fair İngilizce örnek cümle. Fair eş anlamlıları.

    fair (n)

    fuar

    Fair (n) ingilizce örnek cümle

    I went to the book fair and bought a book.

    Kitap fuarına gittim ve bir kitap aldım.

    Fair (adj) Collocations

    attend fair : fuarlara katılmak
    have fair : adil olmak
    annual fair : yıllık fuar

    Fair (adj) Preposition Kullanımları

    at the fair : fuarda
    fair (adj)

    adil

    adilane, dürüstçe, hakkaniyetli

    Fair (adj) ingilizce örnek cümle

    The teacher was very fair when she marked our exams.

    Öğretmen sınavlarımızı okurken çok adildi.

    It's not fair that she can go and I can't.

    Onun gidebilmesi benim gidememem adil değil.

    Fair competition is necessary for the healthy growth of industry.

    Endüstrinin sağlıklı büyümesi için adil rekabet gereklidir.

    açık renkli (saç, ten)

    sarışın, açık tenli, sarı saçlı

    Fair (adj) ingilizce örnek cümle

    He had short fair hair and was wearing a black sweatshirt with a hood and blue jeans.

    Kısa sarı saçları vardı ve kapüşonlu siyah bir sweatshirt ve mavi kot pantolon giyiyordu.

    makul

    Fair (adj) ingilizce örnek cümle

    There were a fair number of people in the hall.

    Salonda makul sayıda insan vardı.

    If a blind man has a fair income, he hires others to get a good deal of work done.

    Görme engelli birinin makul bir geliri varsa, iş yaptırmak için başkalarını tutabilir.

    Fair (adj) Collocations

    absolutely fair : tamamen adil
    completely fair : tamamen adil
    hardly fair : pek adil değil
    perfectly fair : gayet adil
    entirely fair : tamamen adil
    23 Örnek daha
    fair amount : makul miktarda
    fair assessment : adil değerlendirme
    fair catch : adil yakalama
    fair chance : güzel şans
    fair competition : adil rekabet
    fair cross section : adil kesit
    fair description : makul/doğru/açık tanım
    fair distribution : adil dağıtım
    fair election : adil seçim
    fair estimate : adil tahmin
    fair exchange : adil değişim
    fair hair : sarı saç
    fair offer : adil teklif
    fair play : adil oyun
    fair representation : adil temsil
    fair skin : açık ten
    fair trade : dürüst ticaret
    fair treatment : iyi muamele
    fair trial : adil yargılama / yargılanma
    fair wage : adil maaş
    consider sth fair : bir şeyin adil olduğunu düşünmek
    make sth fair : sth adil yapmak
    a fair amount of : makul miktarda ...
    Daha az gör

    Fair (adj) Preposition Kullanımları

    fair to : ...ya karşı adil

    Fair ile Bağlantılı Kelimeler