Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Fire ne demek?

Fire ne demek? Fire ne anlama gelir? Fire İngilizce örnek cümle. Fire eş anlamlıları.

    fire (v)

    ateş etmek

    ateş açmak

    Fire (v) ingilizce örnek cümle

    The troops fired on the enemy.

    Birlikler düşmana ateş açtı.

    kovmak

    işten çıkarmak

    Fire (v) ingilizce örnek cümle

    They fired him because he was incompetent.

    Beceriksiz olduğu için onu kovdular.

    Fire (n) Collocations

    cannon may fire : top patlatabilir
    engine may fire : motor ateşleyebilir
    gun may fire : silah ateş edebilir
    helicopter may fire : helikopter yanabilir
    rocket may fire : roket yanabilir
    20 Örnek daha
    tank may fire : tank ateşleyebilir
    fire ammunition : mühimmat ateşlemek
    fire blank : kuru sıkı atmak
    fire bullet : silah ateşlemek, kurşun sıkmak
    fire employee : yangın çalışanı
    fire a gun : silahı ateşlemek
    fire laser : ateş lazeri
    fire pottery : toprak kapları pişirmek (kil vb.)
    fire shot : ateş açmak
    fire shotgun : silah açmak
    fire worker : itfaiyeci
    fire accidentally : yanlışlıkla ateş etmek
    fire accurately : doğru şekilde ateş etmek
    fire continuously : sürekli ateş etmek
    fire indiscriminately : ayrım gözetmeksizin ateş etmek
    fire randomly : rastgele ateş etmek
    fire repeatedly : art arda ateş etmek
    fire wildly : çılgınca ateş etmek
    get fired : kovulmak
    fire a missile : füze fırlatmak
    Daha az gör

    Fire (n) Preposition Kullanımları

    fire into : ateş etmek
    fire at : ...ya ateş etmek
    fire on : ...ya ateş açmak
    fire upon : ...ya ateş açmak
    fire (n)

    ateş

    alev

    Fire (n) ingilizce örnek cümle

    Do you know how to start a fire using just sticks of wood?

    Sadece tahta sopalarla nasıl ateş yakılacağını biliyor musun?

    James learned to make a fire without matches.

    James kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.

    yangın

    Fire (n) ingilizce örnek cümle

    A big crowd gathered at the scene of the fire.

    Yangın mahallinde büyük bir kalabalık toplandı.

    A fire broke out in the supermarket last night.

    Dün gece süpermarkette yangın çıktı.

    After the fire, the smell of smoke in the air lasted for days.

    Yangının ardından havadaki duman kokusu günlerce sürdü.

    ateş etme (silah)

    Fire (n) ingilizce örnek cümle

    The police opened fire on the vandals.

    Polis, vandallara ateş açtı.

    Fire (n) Collocations

    fire may blaze : ateş yanabilir
    fire may burn : yangın çıkabilir
    fire may consume : yangın tüketebilir
    fire may crackle : ateş çatırdayabilir
    fire may damage : yangın zarar verebilir
    67 Örnek daha
    fire may destroy : yangın yok edebilir
    fire may die : yangın sönebilir
    fire may engulf : alev yutabilir/tamamen sarabilir
    fire may erupt : yangın başlayabilir
    fire may flicker : ateş titrek olabilir
    fire may glow : ateş parlayabilir
    fire may gut : yangın içini yakabilir
    fire may hit : yangın vurabilir
    fire may kindle : ateş yakılabilir
    fire may lick : alev yalayabilir
    fire may light : yangın aydınlatabilir
    fire may occur : yangın meydana gelebilir
    fire may rage : yangın şiddetlenebilir
    fire may roar : ateş gürleyebilir
    fire may smoke : yangın dumanlandırabilir (bir yeri)
    fire may spread : yangın yayılabilir
    fire may start : yangın başlayabilir
    avoid fire : (silah) atışı önlemek
    build fire : ateş yakmak
    catch fire : alev almak, yanmaya başlamak
    cause fire : yangına sebep olmak
    cease fire : silah bırakmak
    contain fire : ateş içermek
    exchange fire : ateş değiştirmek
    extinguish fire : yangını söndürmek
    feed fire : ateş sağlamak
    fight fire : yangınla mücadele etmek
    light fire : ateş yakmak
    make fire : ateş yakmak
    open fire : ateş açmak
    start a fire : ateş yakmak / yangın çıkarmak
    catastrophic fire : yıkıcı ateş
    devastating fire : yıkıcı ateş
    serious fire : ciddi/tehlikeli yangın
    friendly fire : dost ateşi
    crackling fire : çatırdayan ateş
    fire may break out : yangın çıkabilir
    put out a fire : yangını/ateşi söndürmek
    set on fire : ateşe vermek
    fire service : itfaiye
    fire hazard : yangın tehlikesi
    forest fire : orman yangını
    set fire : ateşe vermek, yangın çıkarmak
    fire prevention : yangın önleme
    wild fire : kontrol edilemeyen yangın
    fire safety : yangın güvenliği
    fire risk : yangın riski/tehlikesi
    fire drill : yangın tatbikatı
    fire practice : yangın tatbikatı
    fire crew : itfaiye ekibi
    fire station : itfaiye merkezi
    fire hydrant : yangın musluğu
    fire hose : yangın hortumu
    fire sprinkler : yangın fıskiyesi
    fire extinguisher : yangın söndürme tüpü
    fire escape : yangın çıkışı
    fire door : yangın kapısı
    fire damage : yangın hasarı
    fire season : yangın mevsimi
    fire department : itfaiye teşkilatı
    fire chief : itfaiye şefi
    fire marshal : itfaiye şefi
    fire officer : itfayeci
    fire and rescue : yangın ve kurtarma
    troops may open fire : birlikler ateş açabilir
    make up a fire : ateşi beslemek
    catch on fire : alev almak
    Daha az gör

    Fire (n) Preposition Kullanımları

    on fire : yanıyor, yanmakta
    in the fire : yangında