Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Food ne demek?

Food ne demek? Food ne anlama gelir? Food İngilizce örnek cümle. Food eş anlamlıları.

    food (n)

    yiyecek

    gıda, besin

    Food (n) ingilizce örnek cümle

    Leafy green vegetables are foods high in folate.

    Yapraklı yeşil sebzeler folik asit açısından zengin yiyeceklerdir.

    Food (n) Collocations

    food may arrive : yiyecek gelebilir
    food may come : yiyecek gelebilir/ulaşabilir
    food may contain : yiyecek içerebilir
    food may smell : yiyecek kokabilir
    food may taste : yemek tat verebilir
    86 Örnek daha
    avoid food : yiyecekten kaçınmak
    beg food : yiyecek dilenmek
    buy food : yiyecek satın almak
    chew food : yiyeceği çiğnemek
    consume food : yiyecek tüketmek
    contaminate food : gıdayı kirletmek
    cook food : yemek pişirmek
    cut food : yiyeceği kesmek
    digest food : besin sindirmek
    eat food : yemek yemek
    find food : yiyecek bulmak
    give food : yiyecek vermek
    grow food : yiyecek yetiştirmek
    have food : yemek yemek
    make food : yemek yapmak
    order food : yemek sipariş etmek
    prepare food : yemek hazırlamak
    produce food : gıda üretmek
    provide food : yiyecek sağlamak
    serve food : yemek servis etmek
    share food : yiyecek paylaşmak
    store food : yiyecek saklamak
    taste food : yemek tatmak
    high-fat food : yüksek yağlı yiyecek
    adequate food : yeterli yiyecek
    ample food : bol yiyecek
    bad food : sağlıksız yiyecek
    canned food : konserve yiyecek
    dairy food : süt ürünleri
    delicious food : lezzetli yemek
    good food : yararlı yiyecek
    healthful food : sağlıklı yiyecek
    healthy food : sağlıklı yiyecek
    leftover food : artık yemek
    natural food : doğal gıda
    nutritious food : besleyici gıda
    organic food : organik yiyecek
    processed food : işlenmiş gıda
    quality food : kaliteli yemek
    raw food : çiğ gıda
    real food : gerçek gıda
    rich food : zengin/yüksek kalorili yemek/yiyecek
    solid food : katı yiyecek
    spicy food : baharatlı yiyecek
    staple food : temel gıda
    starchy food : nişastalı yiyecek
    sufficient food : yeterli gıda/yiyecek
    sugary food : şekerli yiyecek
    sweet food : tatlı yiyecek
    tasty food : lezzetli yemek
    unhealthy food : sağlıksız yiyecek
    whole food : az işlem görmüş gıda
    wonderful food : harika yemek
    fast food : hazır yiyecek
    fatty food : yağlı yiyecek
    fresh food : taze gıda
    fried food : kızartma
    frozen food : dondurulmuş gıda
    favourite food : favori yiyecek
    genetically modified food : genetiği değiştirilmiş gıda
    high-calorie food : yüksek kalorili yiyecek
    enough food : yeterli besin
    food may run out : yemek tükenebilir
    go without food : aç kalmak
    beg for food : yemek için yalvarmak
    hunt for food : yiyecek aramak
    look for food : yiyecek aramak
    search for food : yiyecek aramak
    food supply : gıda arzı/kaynağı
    food allergy : besin alerjisi
    junk food : abur cubur
    food debris : yiyecek artıkları
    food waste : gıda israfı
    food source : besin kaynağı
    plant food : gübre
    baby food : bebek maması
    food bank : aşevi
    bar food : bar / büfe yemeği
    food intake : gıda alımı
    food animal : besi hayvanı
    food poisoning : gıda zehirlenmesi
    fattening food : şişmanlatıcı yiyecek
    food handler : gıda ile uğraşan / mutfak personeli
    food manufacturer : gıda üreticisi
    perishable food : çabuk bozulan yiyecek
    food scarcity : yiyecek kıtlığı
    Daha az gör

    Food (n) Preposition Kullanımları

    without food :
    for food : yemek için

    Food ile Bağlantılı Kelimeler