entirely foreign
:
tamamen yabancı
distinctly foreign
:
belirgin biçimde yabancı
foreign accent
:
yabancı aksan
foreign adventure
:
yurt dışı macera
foreign affairs
:
dış işleri
foreign agent
:
yabancı ajan
foreign aggression
:
dış saldırı
foreign aid
:
dış yardım
foreign arena
:
yabancı arena
foreign army
:
yabancı ordu
foreign asset
:
yabancı/dış kaynak/ varlık
foreign assistance
:
dış yardım
foreign bank
:
yabancı banka
foreign base
:
yabancı üs
foreign body
:
yabancı cisim/madde
foreign branch
:
yurt dışı şube
foreign capital
:
yabancı sermaye
foreign commentator
:
yabancı yorumcu
foreign commerce
:
dış ticaret
foreign competition
:
dış rekabet
foreign competitor
:
yabancı rakip
foreign consumer
:
yabancı tüketici
foreign corporation
:
yabancı şirket
foreign correspondent
:
yabancı muhabir
foreign counterpart
:
yabancı meslektaş
foreign country
:
yabancı ülke
foreign credit
:
dış kredi
foreign creditor
:
yabancı alacaklı/ kreditör
foreign culture
:
yabancı kültür
foreign currency
:
yabancı para/döviz
foreign customer
:
yabancı müşteri
foreign debt
:
dış borç
foreign demand
:
dış talep
foreign diplomat
:
yabancı diplomat/dışişleri görevlisi
foreign domination
:
yabancı egemenlik
foreign editor
:
yabancı editör/yayın müdürü
foreign elite
:
yabancı seçkin sınıf
foreign embassy
:
yabancı elçilik
foreign enemy
:
yabancı düşman
foreign expedition
:
yabancı seyahat/ keşif gezisi
foreign film
:
yabancı film
foreign firm
:
yabancı firma
foreign fund
:
yabancı fon
foreign funding
:
yabancı kaynak yaratma
foreign government
:
yabancı hükümet
foreign holiday
:
yurt dışı tatili
foreign immigrant
:
yabancı göçmen
foreign import
:
yurt dışı (yabancı) ithalat
foreign income
:
yabancı gelir
foreign influence
:
yabancı/dış etki
foreign interest
:
dış/yabancı faiz/çıkar
foreign intervention
:
dışarıdan/ dış müdahale
foreign investment
:
yabancı yatırım
foreign investor
:
yabancı yatırımcı
foreign journalist
:
yabancı gazeteci
foreign labour
:
yabancı işçi
foreign land
:
yabancı toprak/ülke
foreign language
:
yabancı dil
foreign learner
:
yabancı öğrenci
foreign manufacturer
:
yabancı üretici / imalatçı
foreign market
:
yabancı/dış pazar/piyasa
foreign media
:
dış/ yabancı medya
foreign mercenary
:
yabancı paralı asker
foreign merchant
:
yabancı tüccar
foreign military
:
yabancı ordu
foreign minister
:
dışişleri bakanı
foreign ministry
:
dış işleri bakanlığı
foreign missionary
:
yabancı misyoner
foreign multinational
:
yabancı çok uluslu
foreign nation
:
yabancı millet/ulus
foreign nationality
:
yabancı uyruk
foreign news
:
yabancı haber(ler)
foreign object
:
yabancı madde
foreign observer
:
yabancı/dış gözlemci
foreign occupation
:
yabancı işgali
foreign origin
:
yabancı kökenli/ kaynaklı
foreign ownership
:
yabancı mülkiyet
foreign participation
:
yabancı katılım
foreign partner
:
yabancı ortak
foreign passport
:
yabancı pasaport
foreign policy
:
dış politika
foreign port
:
ülke dışındaki/ yabancı liman
foreign posting
:
yurt dışı atama
foreign power
:
dış mihrak
foreign press
:
yabancı basın
foreign producer
:
yabancı üretici/ yapımcı
foreign relation
:
dış ilişki
foreign reporter
:
yabancı muhbir / muhabir
foreign right
:
yabancı hakkı
foreign rival
:
yabancı rakip
foreign sale
:
dış satış
foreign secretary
:
dışişleri bakanı
foreign security
:
dış güvenlik
foreign service
:
yurt dışı hizmet
foreign shore
:
yabancı kıyı
foreign soil
:
yabancı toprak/ülke
foreign source
:
dış kaynak
foreign spy
:
yabancı casus
foreign state
:
yabancı devlet
foreign station
:
yabancı istasyon/kanal
foreign stock
:
yabancı hisse senedi
foreign student
:
yabancı öğrenci
foreign subsidiary
:
yabancı şube
foreign substance
:
yabancı madde
foreign supplier
:
yabancı tedarikçi /satıcı
foreign territory
:
yabancı bölge
foreign terrorist
:
yabancı terörist
foreign tongue
:
yabancı dil
foreign tour
:
yabancı tur/gezi
foreign tourist
:
yabancı turist
foreign trade
:
dış ticaret
foreign trader
:
yabancı tüccar
foreign travel
:
yurt dışına seyahat
foreign traveller
:
yurt dışına yolculuk, dış turizm
foreign trip
:
yurt dışı seyahat
foreign troops
:
yabancı askeri birlikler
foreign vessel
:
yabancı gemi
foreign visit
:
dış ziyaret
foreign visitor
:
yabancı ziyaretçi
foreign water
:
yabancı su(lar)
foreign word
:
yabancı sözcük
feel foreign
:
yabancı hissetmek
look foreign
:
yabancı görünmek
seem foreign
:
yabancı gibi görünmek
sound foreign
:
yabancı gibi gelmek
foreign exchange
:
döviz
Daha az gör