Frequent [Adjective] İngilizce örnek cümle

Frequent sesli dinle

frequent (v)

ayağı alışmak

tourist may frequent : turist sık sık gidebilir

frequent bar : bara sık sık gitmek

frequent (adj)

sık olan

relatively frequent : nispeten sık

extremely frequent : son derece sık

frequent absence : sık devamsızlık

frequent attendance : sık katılım

frequent complaint : sık şikayet

frequent monitoring : sık izleme

frequent occurrence : sık görülen oluşum/olay

frequent pause : sık durakl(s)ama

frequent reference : sık söz etme

frequent target : sık hedef

frequent travel : sık seyahat

frequent visitor : sık ziyaretçi

become frequent : sıklaşmak

frequent in : ...da yaygın

frequent among : ... arasında yaygın