Full-time [Adjective, adverb] İngilizce örnek cümle

Full-Time sesli dinle

full-time (adj, adv)

tam zamanlı olarak, tam gün, bütün gün

I am working full-time at a bookshop until the end of September.

Eylül ayının sonuna kadar tam zamanlı olarak bir kitapçıda çalışıyorum.

full-time job : tam zamanlı iş

work full-time : tam zamanlı çalış

full-time work : tam zamanlı iş

full-time teacher : tam zamanlı öğretmen

full-time occupation : tam zamanlı meslek

full-time post : tam zamanlı iş

full-time duty : tam zamanlı görev

full-time appointment : tam zamanlı atama

full-time employee : tam zamanlı çalışan

full-time employment : tam zamanlı istihdam

full-time volunteer : tam zamanlı gönüllü

full-time care : tam zamanlı bakım

full-time manager : tam zamanlı yönetici

full-time nanny : tam zamanlı dadı

full-time position : tam zamanlı pozisyon

full-time study : tam zamanlı çalışma

full-time worker : tam zamanlı çalışan

full-time writer : tam zamanlı yazar