Greeting [Noun] İngilizce örnek cümle

Greeting sesli dinle

greet (v)

selamlamak

As soon as she saw me, she greeted me with a smile.

Beni görür görmez gülümseyerek selam verdi.

applause may greet : alkış selamlayabilir

chorus may greet : koro selamlayabilir

demonstration may greet : gösteriyle selamlanabilir

sight may greet : bakış selamlayabilir

silence may greet : sessizlik selamlayabilir

greet announcement : karşılama duyurusu

greet arrival : gelişi karşılamak

greet guest : misafiri karşılamak

greet return : karşılama selamı

greet visitor : ziyaretçiyi karşılamak

greet cheerfully : neşeyle selamlamak

greet enthusiastically : coşkuyla selamlamak

greet with : ...ile karşılamak

greeting (n)

acknowledge greeting : tebriği kabul etmek

bring greeting : selam getirmek

call greeting : selam vermek

send greeting : tebrik göndermek

seasonal greeting : mevsimsel/ sezonluk iyi dilekler

formal greeting : resmi selamlama

friendly greeting : dostça selamlama

respond to greeting : tebriğe cevap vermek