heavily exposed
:
yoğun şekilde maruz kalmış
heavily involved
:
yoğun bir şekilde ilgili
heavily polluted
:
ciddi ölçüde kirlenmiş
heavily populated
:
yoğun nüfuslu
heavily pregnant
:
karnı burnunda
heavily reliant
:
büyük ölçüde bağımlı
heavily restricted
:
şiddetle/yoğun bir şekilde kısıtlanmış/sınırlı
heavily symbolic
:
fazlasıyla sembolik
bleed heavily
:
fazlaca kanamak
campaign heavily
:
ağır bir şekilde kampanya yapmak
contribute heavily
:
ciddi ölçüde katkıda bulunmak
damage heavily
:
ciddi ölçüde zarar vermek, ağır hasara uğratmak
depend heavily on
:
büyük ölçüde ...ya bağlı olmak
drink heavily
:
çok içmek
exploit heavily
:
ciddi ölçüde kullanmak
feature heavily
:
yoğun şekilde -e ağırlık vermek / -i ön plana çıkarmak
focus heavily
:
yoğun bir şekilde odaklanmak
influence heavily
:
ciddi ölçüde etkilemek
outweigh heavily
:
büyük oranda ağır basmak
rain heavily
:
yoğun bir şekilde yağmur yağmak
regulate heavily
:
ağır düzenlemek
reinforce heavily
:
yoğun şekilde sağlamlaştırmak/ güçlendirmek
smoke heavily
:
ağır bir şekilde sigara içmek
tax heavily
:
aşırı derecede vergilendirmek
heavily influenced
:
ciddi ölçüde etkilenmiş
rely heavily on
:
büyük ölçüde ...ya güvenmek
Daha az gör