Indefinitely [Adverb] İngilizce örnek cümle

Indefinitely sesli dinle

indefinitely (adv)

belirsiz bir tarihe kadar, belirsiz bir şekilde, süresiz

The event has been postponed indefinitely due to lack of interest.

Etkinlik, ilgisizlik nedeniyle süresiz olarak ertelendi.

Lucas was suspended from his soccer team indefinitely because he punched his coach in the jaw.

Lucas, antrenörünün çenesine yumruk attığı için süresiz olarak futbol takımından uzaklaştırıldı.

adjourn indefinitely : süresiz olarak bitmek

defer indefinitely : süresiz olarak ertelemek

delay indefinitely : süresiz olarak gecikmek

detain indefinitely : süresiz olarak gözaltına almak

imprison indefinitely : süresiz olarak hapse atmak

last indefinitely : süresiz olarak sürmek

maintain indefinitely : süresiz olarak sürdürmek

multiply indefinitely : süresiz olarak çoğaltmak

persist indefinitely : belirsiz olarak devam etmek

postpone indefinitely : süresiz olarak ertelemek

prolong indefinitely : süresiz olarak uzatmak

repeat indefinitely : süresiz olarak tekrarlamak

stay indefinitely : süresiz olarak kalmak

suspend indefinitely : süresiz olarak askıya almak

sustain indefinitely : süresiz olarak sürdürmek