injury may end
:
yara sona erdirebilir
injury may hamper
:
yaralanma engellenebilir
injury may happen
:
yaralanma olabilir
injury may heal
:
yara iyileşebilir
injury may occur
:
yaralanma meydana gelebilir
injury may plague
:
yara bela olabilir
injury may prevent
:
yara önleyebilir
injury may trouble
:
yara sorun olabilir
aggravate injury
:
yarayı ağırlaştırmak
assess injury
:
yarayı değerlendirmek
avoid injury
:
yaralanmayı önlemek
battle injury
:
yaralanmayla savaşmak
carry injury
:
yarası olmak
cause injury
:
yaralamaya sebep olmak
experience injury
:
yaralanma yaşamak
have injury
:
yaralanmak
heal injury
:
yarayı iyileştirmek
overcome injury
:
yaralanmanın üstesinden gelmek
prevent injury
:
sakatlığı önlemek
receive injury
:
yara almak
sustain injury
:
yaralanmak
treat injury
:
yarayı tedavi etmek
accidental injury
:
kazara sakatlık
appalling injury
:
çok kötü yaralanma
bad injury
:
ciddi yaralanma
bodily injury
:
bedensel yaralanma
catastrophic injury
:
feci yaralanma
devastating injury
:
yıkıcı yaralanma
horrendous injury
:
ağır yaralanma
industrial injury
:
iş kazası
internal injury
:
iç yaralanma
minor injury
:
küçük sakatlanma
personal injury
:
ferdî kaza
serious injury
:
ağır yaralanma
severe injury
:
ağır yaralanma/sakatlık
slight injury
:
hafif yaralanma
superficial injury
:
yüzeysel yaralanma
terrible injury
:
korkunç yaralanma/ sakatlık
traumatic injury
:
travmatik yaralanma
visible injury
:
görünür yaralanma
facial injury
:
yüz yaralanması
work-related injury
:
işle ilgili yaralanma
sports-related injury
:
sporla ilgili yaralanma
injury may arise from
:
yaralanma ...den kaynaklanabilir
head injury
:
kafa travması
back injury
:
sırt incinmesi/ağrısı
ankle injury
:
ayak bileği incinmesi
chest injury
:
göğüs yaralanması
liver injury
:
karaciğer zedelenmesi
lung injury
:
akciğer yaralanması
Daha az gör